Geleceğin Turizmi: "Yeşil Oteller" Yeni Dönemin Kazananları Olacak!

Alşan, turizm hareketliliği için en önemli koşulun güvenlik olduğunu ve güvenli bir destinasyon algısının, özellikle Anadolu'nun kültür, tarih ve gastronomi potansiyelini 12 aya yaymada kilit rol oynayacağını vurguladı.

Yeni Nesil Turistin Gözdesi

Günümüzde turistler, sadece deniz-güneş odaklı tatilin ötesinde, çevresel sorumluluk ve otantik deneyimler aramaya devam ediyor. Özellikle Z ve Alfa kuşakları, tatil tercihini yaparken otellerin "yeşil dönüşüm" adımlarına ve çevreye duyarlı yaklaşımlarına büyük önem vermeye başladı. Alşan’da gelecekte ayakta kalacak tesislerin, bu beklentileri karşılayan ve sürdürülebilirliği stratejilerinin merkezine koyan oteller olacağını söylüyor.

Alşan, Türkiye'nin turizmde bir bütün olarak güçlü olduğunu dile getirerek, Göbeklitepe veya Kapadokya gibi iç destinasyonlara gelen turistlerin, genellikle Antalya gibi kıyı bölgelerine de yöneldiğini ve bu durumun ülke genelinde güçlü bir turizm sinerjisi yarattığını aktardı.

2025'ten 2026'ya Bakış

2025 turizm sezonunu değerlendiren Alşan, talebin yüksek olmasına rağmen, maliyet artışları ve kur baskısı nedeniyle karlılıkta sıkıntılar yaşandığını, ancak, Türkiye'nin her koşulda talep yaratma yeteneği sayesinde güçlü kaldığını vurguladı. Kurun dengelenmesi durumunda 2026 sezonunun çok daha parlak geçeceğini öngören Alşan, iç pazarın ise krizlere karşı sektör için bir sigorta görevi gördüğünü ekledi.

Sonbaharın turistler için daha cazip hale gelmesi, nisan ve mayıs aylarındaki dolulukları zayıflatırken, aynı zamanda insan kaynağı sorununu da etkiliyor. Alşan, pandemi sonrası artan fiyat hassasiyetine ve ekonomik dalgalanmaların turist tercihlerini belirterek "Dijital çağın çocukları çok hassas; yeşil oteller kazanacak. Stratejimizin merkezinde sürdürülebilirlik ve çevresel sorumluluk var," şeklinde yorumda bulundu.